Marco Polo 1.sezon incelemesi

Marco Polo, 12 Aralık tarihinde 10 bölümlük ilk sezonu Netflix tarafından yayınlanmış tarihi bir dizidir. Dizi, 13. yüzyılda yaşamış Venedikli meşhur kaşif Marco Polo’nun hikayesini bizlere sunuyor

Hikaye Marco’nun babası ve amcasıyla İpek Yolu’nda yolculuğuyla başlıyor diyebiliriz. İpek Yolu’ndaki ticari yolculuklarında bir noktada Moğol İmparatoru Kubilay Han’ın makamına ulaşıyorlar. Genç Marco, sebebini anlayamadığı bir şekilde babası tarafından burada terkediliyor. İşte izleyeceğimiz Marco Polo hikayesi de burada başlıyor ve dizinin diğer karakterleriyle de burada tanışıyoruz.

Kubilay Han, Cengiz Han’ın torunu Moğol hükümdarıdır. Marco onun huzuruna vardığı sıralarda Kubilay Han’ın devleti, Çin’le savaş halindedir. Avrupalı Marco kendini çok yabancı bir kültürün ortasında yapayalnız bulur. Ama bu yabancı kültüre adapte oluşu çok da uzun sürmüyor. Gözlem ve tasvir konusundaki kabiliyetiyle Ulu Han’ın gözüne girmeyi başarır ve ‘dışlanan Latin’ olmasına rağmen çevresine sağlam bir duvar örmüş olur.

Dizinin ismi Marco Polo olsa da aslında tamamen tek karakter odaklı dememiz yanlış olur. Marco Polo karakterinin yanında moğol kültürüne, örf ve adetlerine dair bir çok şey izliyoruz. Moğolların Çin’le olan mücadelelerini, Kubilay Han’ın Xiangyang şehrini ele geçirip Song Hanesi’ne son verme ve hükmünü tüm kıtaya yayma hevesini izliyoruz. Ayrıca bunları da sadece Moğolların gözünden izlemiyoruz; aynı zamanda Çin tarafında Jia Sidao odaklı ilerleyen hikayeyi de izliyoruz.

Dizinin konusu açısından genel tanıtımı yaptığımıza göre biraz da karakterlerden bahsedelim. Karakterlerin oldukça sağlam yazılıp altlarının iyi doldurulduğunu düşünüyorum. Dizide çok sayıda yan karakter olmasına rağmen neredeyse hepsiyle bağ kurup onları yakından tanıma fırsatını yakalayabiliyorsunuz. Öyle ki bir karakterin herhangi bir lafını ya da eylemini ‘neden böyle bir şey yaptı şimdi?’ diye sorgulamıyorsunuz. Çünkü onun kişiliğini çözmüş oluyorsunuz ve beklenmedik hareketler ortaya çıkmıyo